18 Aralık 2011 Pazar

Büyükçekmece Tarihi

Büyükçekmece’nin, Helenler’in MÖ 7. yüzyılda “Delta” kıyısı üzerinde kurduğu önemli kolonilerinden biri olan “Athyra” olduğu sanılıyor. Helenler’in ardından Büyük Hun İmparatoru Attila MS 447’de ordusuyla Çatalca’dan geçip Büyükçekmece’ye girmiş ve Bizans’ı vergiye bağlayarak geri dönmüştür. Avar Türkleri 616’da, Bulgarlar ise Kurum Han komutasında 813’te Çatalca üzerinden İstanbul’a kadar gelmişlerdir. 1090 yılındaysa, Peçenekler Büyükçekmece’ye ulaşmışlardır. Türkler 1357 yılında Bizans deltasına yerleşmişler ancak Çekmece bölgesi uzun bir dönem Bizans egemenliği altında yaşamaya devam etmiştir. Osmanlı döneminde bir av ve kışlak yeri olarak kullanılan Büyükçekmece'ye özellikle 1829 Osmanlı-Rus savaşından sonra çok sayıda Türk göçmen yerleşmiştir. 1876 yılında Çatalca Sancağı’na ilçe olarak bağlanan Büyükçekmece, 1926 yılında Çatalca’nın ilçe ilan edilmesiyle birlikte Çatalca’ya bağlı bir bucak yapılmıştır. 

Büyükçekmece'yi Tanıyalım

Büyükçekmece, İstanbul'un batısında bulunan bir ilçesidir. Doğusunda Avcılar, batısında Silivri, kuzeyinde Çatalca ilçeleriyle güneyde Marmara Deniziyle çevrilmiştir. Yüzölçümü 196 km²'dir.
Büyükçekmece'de Türkiye'nin 1., Avrupa'nın 3. en yüksek TV kulesi, Türkiye'nin en büyük sergi alanı TÜYAP bulunmakta ve Büyükçekmece yazlık kent olduğu için uzun bir sahili, alışveriş merkezi, çarşısı, tarihi eserleri, 5 yıldızlı hotelleri, tiyatrosu, spor salonları, parkları ve su parkı vardır.
2010 Yılında açılan Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi ise Mimari açıdan olsun hizmet bakımından olsun,Büyükçekmece'nin görülmeye değer yerlerinin başında gelmektedir.Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi içerisinde Tiyatro, Sergi salonu ,Öğrenciler için bilgisayar salonu, kütüphane,kafeterya,nikah salonu ve daha birçok hizmet sunmaktadır.


Büyükçekmece'de dünyanın en büyük 3. festivali olarak gösterilen ve 2000 yılından itibaren her yıl 1-7 Temmuz arasında düzenlenen Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nde yurtiçi ve yurtdışından gelen sanatçı ve dansçılar yeteneklerini sergiler ve bu festival her yıl giderek daha da büyümektedir. Festivalin ilk günü Cumhuriyat Meydanı'nda yapılır ve ünlü komedyenlerin espirileri ve ünlü sanatçıların verdiği konserlerle başlar.Festival asıl 2. gün havai fişek eşliğinde başlar ve dünyanın dört bir yanından elliye yakın ülkeden gelen dans grupları ülkelerinin geleneksel danslarını en iyi şekilde göstermeye çalışır. Her yıl 35.000 kişinin katıldığı festivalde Gülben Ergen,Tarkan,Sezen Aksu,Sıla,Demet Akalın,Feridun Düzağaç,Emre Aydın,Ebru Gündeş,Fatih Erkoç,Volkan Konak gibi birçok ünlü sanatçı konser vermiştir. Festivalin kapanışı da havai fişek gösterisi ile olur.

Büyükçekmece Mimarsinan Köprüsü

Büyükçekmece ile Mimarsinan arasında ulaşımı sağlayan köprü, (Şimdi trafiğe kapalıdır) İstanbul’a 36 Km. uzaklıkta Büyükçekmece Gölü ile Marmara Denizi üzerindeki geçit üzerinde yapılmıştır. Bizans ve Osmanlının ilk dönemlerinde de aynı yerde bir köprünün varlığı bilinmektedir.


Süleyman (Kanuni) (hd 1520-1566) Zigetvar seferine çıkarken, bu köprünün yapımını başlatmış 2. Selim zamanında (1566-1567) bir yılda tamamlanmıştır. Büyükçekmece Köprüsü Mimarsinan eseri olup yapılarının listesini veren Tuhfetü’l-Mimarin’de bulunan eserlerden biri de Büyükçekmece Köprüsü’dür.Köprü tektir, bazı gözlerini sel alıp tahrip etmiş ve tekrar yapılmıştır “Risale-i Tezkiretü’l-Ebniye” 'de ise “ Büyükçekmece’de bina olunan köprü” diye söz edilmiştir. Mimarsinan, 1566/1567 tarihli köprü yapımında yüzlerce neccar, senktraş çalışmış gölün suları büyük tulumbalarla çekilmiştir. Temellerde iki üç insan boyunda çakılan kazıkların aralarına kurşun akıtılarak birleştirilmiştir. Bu şekilde temel yapımı daha sonra Mimar Davut Ağa tarafından Yeni Camii’ de uygulanmıştır.


İstanbul’a kara yoluyla Avrupa’dan gelen gezginlerin dikkatini en çok Büyükçekmece Köprüsü çekmektedir. II. Murat zamanında Venedik Balyosu olan Jacoba Saranzo’nun seyahatnamesinde iki ağaç köprü yıkıldıktan sonra 1. Süleyman’ın(Kanuni) 73.853 akçeye bu köprüyü yaptırdığı yazılıdır.


Büyükçekmece Köprüsü 635 metre uzunluğunda, 7.17 metre genişliğinde dört ayrı köprünün birleşmesinden meydana gelmiştir. Çevresi geniş rıhtımlarla çevrili, inişli çıkışlı köprünün Büyükçekmece yönündeki bir ve ikinci bölümlerde yedişer göz, üçüncüsünde beş, dördüncüsünde dokuz göz bulunmaktadır. Ancak bunların yükseklikleri birbiriyle eş değildir. Orta köprü kemerlerinin gözleri diğerinden yüksek olup, köprünün iniş ve çıkışına göre açıklanmaktadır. Köprülerin birleştikleri yerlere sulardan etkilenmemesi için sel yaranlar yapılmıştır. Köprünün yapımında 34-40 bin metreküp taş kullanılmış ve bunlar birbirine eritilmiş kurşunlarla bağlanmıştır.


Büyükçekmece Köprüsü'nün en ilginç yanı taş kolonlar üzerine oturtulmuş kitabeli balkonlarıdır. Bu balkonlar Türk köprülerinde dinlenme ve sohbet yeri olarak yapılmıştır. Bursa’da Selçuk Hatun (14.yy.), Geyve’de 2. Beyazıt (15.yy.),Babaeski (17.yy) ve Edirne’de Meriç(15.yy.) köprülerinde benzeri balkonlar vardır. Balkonlardan dördüncüsünün üzerinde Mimarsinan’ın ismi ve imzası vardır. Mimarsinan’ın ismi müzelerde, arşivlerde, kütüphanelerde daima (Sinan) olarak geçmekte, yalnızca Tezkiretü’I Ebniye’nin yazma nüshasıyla köprü kitabesinde “Yusuf Bin Abdullah” diye yazılıdır. Büyükçekmece Köprüsü’nün dördüncü bölümünde karşılıklı iki kitabe vardır. Devrin ünlü hattatı Derviş Mehmed’in eseri olan kitabenin dört beyitlik manzum metni şair Hüdayi’e aittir.


Bu kitabe köprüye ayrı anlam kazandırmaktadır. Ancak Mimar Sinan’ın orijinal imzası 1961-1962’de yerinden sökülmüş nerede olduğu bilinmemektedir. Köprü 1970’de onarılmış, kitabenin benzeri de yerine konulmuştur.


Köprünün tarihi köşkünde de 2.36 x 0.83 metre ölçüsünde Hattat Derviş Mehmed’in nesih yazılı, köprünün II. Selim zamanında tamamlandığını belirten ikinci kitabe bulunmaktadır.1987’de köprü Büyükçekmece Belediyesi'nce onarılmış son haliyle diğer karayolları köprülerinin devreye girmesiyle trafiğe kapatılmıştır.